19 Mart 2011 Cumartesi

Baptists - Black Dawn EP

Baptists adı ve imajı aslında son zamanda öne çıkmaya başlayan occult rock gruplarına daha yakın dursa da, aslında hiç alakası yok. Aksine, Baptists, ismi daha çok eski Baroness, Throats, Cursed gibi gruplarla alınan bir güruh. Albüm aslında dikkatimi tamamen "aaa bu neymiiş" şeklinde çekti, keramet bundadır diyerek de atladım üzerine.

Her şeyden önce, bu EP'nin beni şaşırtacak derecede güzel olmasıyla başlayayım. Normalde, prodüksyonu belirli bir kalitenin altında olan gruplara karşı her saniye beslediğim antipatiyi aşmam imkansızdır, fakat Baptists, bunu dert etmememi sağlayacak kadar güzel bir müzik sahibi. Ki, İngiltere'den çıkma bir başka grup olan Fen, mesela, olay yaratırken kullandıkları kötü prodüksyon benim kitabında aleyhlerine işlerken, Baptists de ise "n'olursunuz prodüksyon düzelmesin, iyi böyle" dedirtiyor.

Baptists'in seçtiği müzik, basitçe söylersek, sludge metal. Peki, son zamanda sardırdığım bu türe nasıl bir yaklaşıma sahip de beğenimi kazandı, derseniz, derim ki: bir noktada bilhassa fazlasıyla belirginleşen bir punk altyapısı hakimiyeti ve ciddi anlamda diş gıcırtatan, isnanın canını sıkan, kulağının pasını silercesine kirli bir sertlik. Evet, müzik sert, prodüksyon sonucu ortaya çıkan sesler kirli, ve çoğunlukla da müziğe bir tatsızlık hakim - ve bundan dolayı muhteşem.

Albümün en güçlü yanı, grubun ellerindeki sınırlı prodüksyonu bile son derece güzel kullanabilmesi ve tabii ki şarkıların güzelliği. Yarattığı pis, sinirli ve boğucu atmosferin içine enjekte edilen şeyler ise groove riff'ler, ilginç bir brutal vokal, ara sıra rahatça sıyrılıp öne çıkan punk ruhu, ve daha fazla atmosfer.... evet. Albüm son derece atmosferik. Basıyor, boğuyor, eziyor, uzanıp gırtlağınızı sıkıyor ve hepsinden zevk aldırıyor.

Black Dawn'daki bütün şarkılara rahatça değinmemiz mümkün, zira hepsi ayrı güzel. Barren Hope I son derece rahatsız bir giriş, ve Barren Hope II de gümbürdeyen baslarıyla, güzel gitarı ve müziğe son derece hoş eşlik eden davuluyla çok güzel bir şarkı. Hemen arından gelen Misery and Despair ise, 2 dakika 30 saniye gibi bir süreye bazen 10 küsür dakilalık şarkılarda görülmeyecek kadar aksiyon sıkıştırabilen, garip, hızlı, ve efsanevi bir şarkı. Cidden, ben ömrümde bu kadar kısa bir süreye bu kadar enerjiyi herhalde en son Biohazard'ın Mata Leao albümünde gördüm.

Kapanış şarkısı olan Black Dawn ise, son derece güzel. Zaman zaman Dark Castle'da duyduğum tip yoğun, karanlık bir atmosfere sahip ve son derece güzel bir kapanış. Tek sorunu, resmen "ama neden bu kadar kısa, daha fazlasını istiyorum, daha fazlası daha iyi değil miydi, yaaa" dedirten güzellikte bir şarkı olması. Evet, birazcık hevesiniz kursağınızda kalıyor maalesef, zira albümün sonu bu. Umarım, elimi attığım pek çok kişinin ara vermesi/dağılması/vs. gibi bir durum söz konusu değildir de Baptists'ten ileride değişik işler görebiliriz.

Eklenti: Grubun an itibariyle dağılmış olması sonucunda, bu beklentilerimin boşa çıkma olasılığı yüzde yüz olmuştur. Zaten ben elimi atayım, dağılmazsa şaşın.

Artılar: Her şey.
Eksiler:EP olması sebebiyle kısa olması.
Kime tavsiye: Hardcore, post-hardcore, sludge metal dinleyen herkese.

Baptists myspace: BastardBaptists

Black Dawn EP kadrosu (maalesef kimin ne yaptığı yazmıyor hiçbir yerde)
Phil
Robby
Gus
Mikee



1. Barren Hope I
2. Barren Hope II
3. Misery and Despair
4. Black Dawn

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder