21 Aralık 2010 Salı

Zeromancer - The Death of Romance

Bir kez daha ortadan giren ben, esasen Zeromancer'ı ilk 2009 tarihli Sinners International ile tanıdım. Endüstriyel rockın içerisinde klişelerden arınmış, kendi havasına sahip bir müzikle karşılaşınca güzel bir şekilde şaşırmıştım. İsminden aslında hafiften deathrock havalı bir şey bekliyordum, ama hayır, Zeromancer kendisine benziyordu, başka herhangi bir şeye değil.

Zeromancer'ı özel yapan şeylerden bir tanesi yarattığı ilginç bileşke ve yakaladığı kendine has tını. Bazen, endüstriyel metal gruplarında kimin ne yaptığı rahatça karışabiliyor, fakat Zeromancer metal kadar sert değil, ama rock denilince de yumuşak ötesi anlaşılmamalı. İkisinin tam ortasında, daha gaz anlarını daha yumuşak anlarla, daha organik çıkışlarını daha sentetik olanlarla gayet güzel dengeliyor.

Eğer gerçekten "sleaze rock" diye bir tür olsaydı, bunun endüstriyel versiyonu kesinlikle Zeromancer olurdu. Glam rock'ın genellikle sivri dilli tavrına sahip bir gruptan bahsediyoruz sonuçta, ve bunu oturaklı synthesizer'larla ve bazen synthpopa çalan ritmlerle destekleyen grup, zaman zaman da gotik rock'a kaçan geçişlerle ve gitarlarla müziği bağlıyor. Ayrıca, Alex'in vokalleri zaten grubun sıyrılmasında büyük bir etken, zira adamın sesi çok ilginç. Hafif Jay Gordon benzerliği (belki de kaçınılmaz olarak) görülse de, tamamen kendi özgü, yavşak bir tınısı var.

Tipik Zeromancer müzikal altyapısını tanımlama sebebime gelirsek: e zaten The Death of Romance bütün bunlardan nasibini almış bir yapıt. Eğer en azından bir Zeromancer albümü daha dinlediyseniz, basitçe ne beklenmesi gerektiğini biliyorsunuzdur, ama bu, albümü öncekinin tekrarı yapmıyor. Aksine, resmen Sinners International'ın devamı niteliğinde denebilir The Death of Romance için. Ki, aynen Sinners International'da olduğu gibi, şarkılar çeşitli duygular ve eğilimler arasında gidip geliyor: Industrypeople'ın slogan atarcasına sözlerinden, birden çıkıp gelen garip The Pygmalion Effect'e, oradan giden yavşak şarkı Revengefuck'a ve karanlığa gömülmüş Virgin Ring'e....

Fakat söylenebilecek tek bir şey varsa, o da albümün ilerledikçe gotikleştiği. İlk başta bu o kadar belli değil, fakat şarkılar geçtikçe giderek hava kararıyor gibi. Albüm hız kesip enerjisinden yitirmiyor tabii ki (yani, The Pygmalion Effect tartışmalı bir nokta bu konuda) fakat bilhassa Revengefuck ve sonrasında albüm ağırlaşıyor ve hüzünleniyor. Daha önce bu tarz bir eğilim sergilemişlerdi (Sinners International albümü, en az üç şarkı barındırıyor böyle) fakat gelecekte buna ağırlık vermeleri olası gibi gözüküyor.

Uzun lafın kısası mı? The Death of Romance, son zamanlarda çıkmış en sağlam albümlerden birisidir. Alıp dinleyin derim mutlaka.

Artılar: Zeromancer olması, değişmez güzelliği, çakallığı ve birbiri ardına bomba şarkılar çakması.
Eksiler: Bazen tökezler gibi olması ve Zeromancer albümü denince akla gelenin çok da dışına çıkmaması.
Kime tavsiye edilir: Gotik rock, endüstriyel rock seven herkese.

Zeromancer resmi sitesi: http://www.zeromancer.com/
Zeromancer myspace: http://www.myspace.com/zeromancerzentral

The Death of Romance albüm kadrosu:

Alex Moklebust: vokal
Kim Ljung: bas ve yardımcı vokal
Noralf Ronthi: davul
Dan Heide: gitar
Lorry Kristiansen: klavye ve programlama



1. 2.6.25
2. Industrypeople
3. The Hate Alphabet
4. The Death of Romance
5. The Pygmalion Effect
6. Murder Sound
7. Revengefuck
8. Virgin Ring
9. The Plinth
10. Mint
11. V

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder