14 Mayıs 2011 Cumartesi

Tides of Man - Dreamhouse

"Modern progresif rock" dediğimde tabii akla gelen ilk isim büyük ihtimalle Circa Survive ve Tides of Man olmayacaktır, zira progresif rock ifadesi The Flower Kings, Kaipa, Spock's Beard gibi isimleri çağrıştırmaya ayarlı bir etiket. Fakat, açıkçası klasik anlamında progresif rock, bence, belirli kalıpların dışına bir türlü çıkamadığı için her türlü "progresifliğini" yitirmiş bir müzik türüdür. Modern progresif rock diye tabir ettiğim şey ise son derece farklı.

Efendim Tides of Man, modern progresif rock akımının bilindik isimlerinden (tamam, aslında sadece dört grup biliyorum bu akıma mensup, ama diğerleri de var mutlaka.) Nevi şahsına münhasırlığı maalesef bu garip müziğin birkaç klişesine denk gelen bir topluluk. Müzik adına adımızda ne var: sözlerde kafiyeden ya da düzenli, başı sonu belli cümlelerden çok vuruculuğa ve dürüstlüğe önem veren bir yaklaşım, genellikle falsetto sınırında gezinen efemine/ince vokal, teknik odağı yüksek ama bunu bodoslama değil belli bir ruh ile yapan gitarlar ve bas, deli gibi alıp yürümüş davul ve aynı anda pek çok hissi içinde barındıran bir müzik. Bu da zaten benim, atlasa dahil olan (ve olmak üzere bekleyen) pek çok eserde aradığım birincil özelliğe işaret: atmosfer.

Evet, Dreamhose hayatımda dinlediğim en rahat, ve aynı zamanda en atmosferik albümlerden bir tanesi. Circa Survive'ın adının geçmesine sebep olan bir gariplik var tabii bu atmosferde: aslında zaman zaman resmen math rock falan olmaya yaklaşacak kadar sert/teknik olabilen müziğe kalkıp da "rüyamda bana beni sevdiğini söyledin" gibi sözleri, ince telden de bir vokalle döşemenin yarattığı bir atmosferden bahsediyoruz. Sonuçta albüm, daha önce incelediğim pek çoklarıyla yarışacak seviyede rahat ve kolay alışılabilen bir albüm, zira insanı, ismindeki gibi, kendi hayallerinden yarattığı bir evdeymiş gibi hissettiriyor.

Aslında Tides of Man'in en büyük kozu, yaptıkları müziğin her saniyesine duygu katabilmeleri. Bu bazen hüzün (Sunshine), bazen coşku (Chemical Fires) bazen de burukluk (Echoes), fakat her saniye mutlaka bir şeyler hissedeceğinizi garanti ediyorum. Katarsis denilen olgunun dibinden bile insanı rahatlıkla çıkartabilecek kapasitede bir albüm bu (anti-Katatonia diyebiliriz mesela.)

Grubun yarattığı müzik son derece güzel, prodüksyon da o derece cilalı ki resmen yepyeni bir oyuncağı elinize alırmış hissi veriyor. Tides of Man'in kendi bünyesinde barındırdığı etkileşimlerin (modern rock, teknik rock, metal, punk, azıcık indie) harmanlandığını duyuyorsunuz ve bileşke yeterince iyi. Grubun bir diğer eğilimi de ritmik geçişleri melodik olanlarla dengelemeleri: misal, Not My Love 2 son derece med-cezir, ger-bırak şeklinde giden bir şarkı, ve kendi içinde bazen ritme ağırlık verirken bazen melodiye eğiliyor.

Ki zaten maşallah, son zamanda rock adına iki riff atıp bırakan bir dolu adamın cirit attığı bir ortamda, Tides of Man gırla melodi içeriyor. Her eleman kendi içinde bir şeyler çıkartıp, apayrı ve aslında tek başlarına üzerine şarkı yazılabilecek kapasitede parçaları biraraya getiriyorlar. İki gitarın zaman zaman tamamen alakasız gittiği bile oluyor, ve her seferinde insanı rahatça içine çekecek kadar etkili ve kasmadan hazmedilecek kadar da rahat. Hiçbir zaman basit değil, yanlış anlamayın, fakat rahat.

Sonuç mu? Ya bu albümü alın dinleyin bence. Tek ufak hatası bazen vokalin rahatsız edebilmesi, sonuçta Tilian Pearson bir Anthony Green değil, ama haricinde bir sorunu yok albümün.

Artılar: Müzik, rahatlığı, insanı dinlendirmesi ve resmen ruh dolu olması.
Eksiler: Vokal bazen sıkabiliyor, türe alışkın olmayanları ilk başta biraz rahatsız edebilecek bir müzik var.
Kime tavsiye edilir: Rock dinleyen herkese.

Tides of Man myspace: Tidespace

Dreamhouse albüm kadrosu:
Tilian Pearson: vokal, ritm gitar
Spencer Gill: lead gitar, yardımcı vokal
Josh Gould: davul
Alan Jaye: bas



1. Not My Love 2
2. Statues
3. Home
4. Sunshine
5. Dreamhouse
6. Salamanders and Worms
7. Chemical Fires
8. Echoes
9. A Faint Illusion
10. Only Human

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder