26 Mayıs 2011 Perşembe

Watertank - Fairy Crimes

Bu albümle aslında toplamda bir senelik bir ilişkim var denebilir. Ta geçen yazdan beridir Watertank diye bir Fransız grubun çıkış EP'sinin varlığından haberdardım, ve hep ilk etapta ilginç gelen, fakat bir türlü içine giremediğim bir usule sahipti. Tabii ki o zamanlar daha sludge metal ile tanışmıyordum ve hele modern/alternatif sludge geleneğinden de tamamen habersizdim. Bazı grupların teknik açıdan fazla herkese göre olmadığını söyleme sebebim budur aslında: bazen, bir albümü kavrayabilmek için çeşitli müzik türleri ile haşır neşir olmak gerekiyor(1).

Watertank de bu tip bir grup. Şimdi, esasen ilk birkaç düzine dinleyişimde yapacağım tanımlama "sludge rock" olmuştu, fakat bu tam olarak doğru değil. Aslında Watertank'in icra ettiği müzik alternatif sludge metal. Bu müzik türü ile tanışık olmayanlar için bahsedelim: sludge metal'in esas olayı ses duvarları/örtüleri yaratıp, standart dinleyiciyi zorlayacak kadar yoğun müzik yapmaktır. Gitarlar, betona inen balyoz hissi veren dev, kocaman ve her zaman teknik/melodikliğinden de ödün vermeyen riff'ler dizer, davul tom ve kick pedallarını çok sever ve gümbür gümbür gümbür gider, bas kalındır ve hep duyulur, vokal ise genelde brutaldir. Watertank için aynısı söz konusu değil, zira benim "Jay Gordon (Orgy) Okulu" olarak tabir ettiğim, düz tonlu ama melodik sayılabilecek vokal var Watertank'te.

Gelelim aslında altı şarkıdan oluştuğu için ilk etapta kısa gelen Fairy Crimes'a. Efendim, bu aslında tam bir albüm değil, daha çok grubun şu ana kadar kaydettiği şarkıların bir bütünü - fakat, sanki en başından beri böyle bir fikre sahiplermişçesine, bir albüm hissiyatı veriyor. Bunda en önemli etmenlerden bir tanesi, baştan sona dinlediğinizin Watertank olduğunun belli olması, ve "alternatif sludge metal" dememe rağmen adamların klişelerden uzak olması gibi bir durum var. Dinlediğiniz şey bir Baroness, bir Kylesa taklidi değil, Watertank. Bunda en büyük etken zaten Mush'un yaptığı melodik vokaller. Grubun geri kalanı, bilhassa gitar ikilisi Bojan ve Julio, progresif trash usulü daha ince tondan, hızlı riff'ler ile kapışmadığı zamanlarda birlik olup beyin ezecek genişlikte geçişler yaratıyor.

Bu noktada grubun bir zayıflığı ortaya çıkıyor: şarkıların hepsi güzel ama hepsinin ayrı ayrı tınladığını söylemek ancak onlarca dinleyişten sonra mümkün. Albüm o kadar yoğun, o kadar sıkıştırılmış ve kısacık şarkılar o kadar fazla aksiyon (ve bir o kadar da az geçiş) içeriyor ki, ilk birkaç dinleyişte daha üçüncü şarkıya gelemeden hangi şarkıda olduğunuz karışabiliyor. Şahsen ben otuz-kırk dinleyişten sonra ayırt etmeyi başardım, fakat o zamana kadar sürekli kayboldum - bunun sebebi, adamların "geçiş" denen şeyden habersizce hareket edip riff'leri birbiri ardına, genellikle bağlantı da sadece kendi tarzları olarak yığması. Bunun dezavantaja dönüştüğü bir başka nokta, albümün baştan sona tek dinleyişte bile insanı rahatça yorması.

Bu iki noktayı aşıp rahatladınız ve Watertank ile tanıştınız mı, şarap misali tekrar dinledikçe değeri artan, detaylarıyla yaşayan bir müzikle baş başa kalıyorsunuz. This City's Got Laws'ın Clint Eastwood çağrıştıran girişinden Sweet Up Life'nın agresif davullarına, oradan da Attract Drama'nın oynaklığına kadar albümde pek çok numara mevcut, ve bu da aslında her adımda son derece dinamik bir albüm var demek. Yeterince sabrınız varsa mükafatlandırıldığınız bir gerçek, ve bu sadece albüme alışmak babında da değil, sırlarını keşfetmek olarak da geçerli.

Uzun lafın kısası derseniz, bu yazıda adı geçen türlerle tanışmadan bu albüme alışmanız çok ama çok zor diyebilirim, ki bkz. dipnot.

Artılar: Kazulet riff'ler, vokal, genel olarak duyabileceğiniz en yoğun albümlerden birisi olması, türe bağlılık ile klişeyi birbirine karıştırmayacak kadar orijinal olması, çeşitli pasajlar.
Eksiler: Genel olarak duyabileceğiniz en yoğun albümlerden biri olması, dinleyiciden istediği donanım, fazlasıyla sabır gerektirmesi, yorucu bir albüm olması.
Kime tavsiye edilir: Alternatif sludge ve sert metal hayranlarına. Haricinde zor.

Watertank myspace: Watertankspace

Fairy Crimes albüm kadrosu:
Bojan - Gitar
Julio - Gitar
Mush - Vokal
Vince - bas
Joce - davul



1. This City's Got Laws
2. Felony Days
3. Fairy Crimes
4. Sweet Up Life
5. Attract Drama
6. Black Hot Tar

DİPNOT: Bu noktada bahsetmek istediğim olgu, teknik tanışıklık. Bazen, bazı gruplar, kendi etkileşimlerini o kadar ilginç şekillerde biraraya getirirler ki, ister istemez dinleyicinin çeşitli müzik türleri ile iyi kötü tanışık olmasını bekleyen bir müzik çıkar ortaya. Bu da şu demek: misal, Watertank için, alternatif sludge, genel olarak sludge, trash metal, progresif metal ve bu türün daha ekstrem metal uçları (Meshuggah falan) hakkında bilgi sahibi olmak ve bu müzik türlerine kulağın alışık olması gerekli. Aksi takdirde, biraz kasıntı ve amatör bir post-hardcore punk eserinden farksız geliyor, fakat kazın ayağı öyle değil. Dolayısıyla bazen, sadece bazen, biraz müzik dağarcığı etkili olabiliyor. Hayır, doom dinlemek için Black Sabbath bilmeniz şart değil, ama bilirseniz yardımcı olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder