15 Mayıs 2011 Pazar

Gandhi's Gunn - Thirtyeahs

Son zamanda iki tane retro-stoner-rock grubu keşfettim, ikisinin de adında silah var. Birisi Gentlemans Pistols, diğeri ise Gandhi's Gunn. Ki zaten o olmasa niye böyle bir girizgah yaptığımı herkesten önce ben merak ederdim. Buna takılıp lüzumsuz bir diyalektik yaratmamak için, aynen geçiyorum.

Efendim Gandhi's Gunn İtalyan bir grup, ki genellikle İtalya'dan karşıma gotik rock/metal ve progresif metal çıkıp durduğu düşünülürse, ilginç bir rastlantı oldu. Ki bir diğer nokta, Japon vokalistler ile İtalyanların paylaştığı bir olgunun, bazen kulak tırmalayacak seviyede berbat aksanın (Dir en Grey dinleyen bilir) olmaması. Buna ne kadar müteşekkirim anlatamam, cidden sinirimi bozan bir durum. Lacuna Coil için ölürüm ama Scabbia'nın aksanı dağıtınca sözleri sinirim oynuyor cidden.

Gandhi's Gunn'ın garipliği de bu noktada ortaya çıkıyor: adamlar aslında bir Devin Townsend yan projesi gibi duruyorlar. Stoner metal yaptıkları groove müptelalıklarından ve seçtikleri gitar/bas tarzından belli, evet, fakat Devin Townsend'e has bir ses duvarı var bazen - resmen ittiriyorlar, sıkıştırıyorlar sizi. Bas kesinlikle efsane. Şimdi bana bas gitar duyamıyoruz demeyin, duyuluyor gayet, ki bu durumda da bir istisna yok, hatta Lee van Cleef gibi de bir şarkı var basın hakim olduğu. Sert ve groove dolu gitar kullanımın yanında gümbür gümbür davul ve Devin Townsend'in daha metal ses tonunu hatırlatan bir vokal var.

Gandhi's Gunn için tek kelimelik bir tanım yapmak mümkün aslında: hipnotik. Grup, stoner metalin genelde dayandığı bir formüle dayanıyor: tek bir riff bul ve onu tekrar ede ede dinleyiciyi hipnotize et. Şimdi, bu eğer bodoslama yapılır ve tek riff hiçbir değişim olmaksızın temcit pilavına çevrilirse, hipnotik değil sıkıcı olur, evet - fakat Gandhi's Gunn esas meseleyi riff değil, riff'in çevresindeki boşluklara koydukları değişiklikler olarak algıladığından, işi kıvırmayı başarmış. Bunun en güzel örneği A Night so Long - şarkı sekiz küsür dakika, sahip olduğu tek söz ismindeki kelimeler, ve tamamen bu sözün söylendiği ana riff grubu ile arasındaki geçişler ile gidiyor. Siz tam solodur, geçiştir, post-rock anıdır kaybolmak üzereyken çıkış noktasına dönüp sizi tekrar yakalıyor resmen. Ve albüm böyle anlarla dolu, bu da sıkıcılıktan uzak olduğu anlamına geliyor.

Fakat, doğruya doğru, aslında Gandhi's Gunn da, The House of Capricorn için geçerli olan bir hatadan muzdarip: şarkılar bazen fazla üst üste geliyor ve kayboluyorsunuz. Bu, Man of Wisdom'ın girişi ile başlıyor ve Lee van Cleef'e kadar bir noktada durup, ne dinliyorum ya ben, diye sormanız kuvvetle muhtemel. Ha ben albümü dinlediğimde jet-lag ve depresyon çekmekteydim dolayısıyla dikkatimi toparlayamadım (hatta terapi diye Tides of Man albümü hatmettim arada....) fakat yine de, çok üst üste gelince "bir dur be kardeşim!" dedirtmiyor değil.

Ha, albümün bunu dengelediği nokta, atmosferler arası geçiş ve etkileşimleri. Misal, Going Slow tam bir stoner doom şarkısı (1). Club Silencio, 23 Bodies gibi şarkılar grubun hard rock eğilimlerini ortaya koyuyor, A Night so Long post-rockımsı. Ve Lee van Cleef - bu şarkı kesinlikle efsane. Tam bir Spaghetti Western şarkısı, ve dalga geçmiyorum; resmen eğer Clint Eastwood'un bir yerden çıkmasını bekliyordum şarkı boyunca.

E uzun lafın kısası? Ya ben bir hafta boyunca sürekli bu albümün üstünden geçince keşfettiğim şey, albüm güzel, fakat bazen bana uymadığı anlar var. Artılar eksiler kısmına yazacağım onu da. Yine de, rock/metal seviyorsanız bir dinleyin, pişman olmayacağınız kesin, o ayrı.

Artılar: Bas, genel olarak müzik, Lee van Cleef, akılda kalıcı olması, dibine kadar groove ve rock.
Eksiler: Bazen dinleyicinin kaybolabilmesi, Devin Townsend havasının bazen fazla ağır olması, her gün rahatça çıkartıp dinlenebilecek bir albüm olmaması (cidden, belli ruh halleri için geçerli.)
Kime tavsiye edilir: Rock, metal, stoner türleri ile ilgilenen herkese.

Gandhi's Gunn resmi sitesi: Gandhi's Gunn
Gandhi's Gunn myspace: Gandhi's Gunnspace

Thirtyeahs albüm kadrosu:
Giacomo Boeddu: vokal
Massimo Perasso: bas
Francesco Raimondi: gitar
Davide Di Maggio: davul



1. Overhanging Rock
2. Going Slow
3. Man of Wisdom
4. 23 Bodies
5. Club Silencio
6. Lee van Cleef
7. A Night So Long
8. End Titles

DİPNOT 1: Bas kullanımı diye bahsettiğim şey en bariz bu şarkıda: şarkının ana riff'i, geçiş kısmına girildiği zaman birden bas gitara devrediliyor ve gitarlar post-rockımsı sweeplerle geçerken siz arkada bas gitarı duyuyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder