5 Şubat 2011 Cumartesi

Bleeding Surface - Awaking the Pestilence

Şimdi, doğruya doğru, Bleeding Surface çok sevdiğim bir arkadaşımın grubu: gitarist Alican Göktepe ile tanışmaktayım. Ve bu cümleyi herhangi bir şekilde sarf edebilmek için bunca sene beklemiş olmam, ayrı bir mesele. Elimizde ise Bleeding Surface isimli grubun(un) demosu var. Her şeyden önce, demo diyince aklınıza gelen şeyleri bir kenara bırakmanız gerektiğini söyleyebilirim: prodüksyon kalitesi olsun, şarkıların kendileri olsun, grubun tarzı/olgunluğu olsun, bildiğiniz üst kalite yapılmış bir albüm var elimizde.

Her şeyden önce, bir tür espridir aramızda, bu adamlara twin pedal tarama gitmeyen davul olduğunu da öğretmemiz lazım diye, fakat teknik geçişlere sahip güldür güldür deathcore yapan adamlara bunu neden öğreteceğimiz meçhul. Evet, Bleeding Surface son derece sert ve bundan ödün vermeyen bir deathcore grubu. Fakat, bu etikete saplanıp da milyarlarca grupla aynı şeyi yapmak yerine son zamanda pek çok grubun izlediği "sevilen türden şaşılmayıp kimliğin yine de ortaya konması" yolunu tercih ediyor. Bu bağlamda ortaya attıkları şey ilginç: endüstriyel müzik, bilhassa IDM kokan klavye desteği ve zaman zaman deathcore'dan çok melodik death metali ya da heavy metali andırabilen melodik pasajlar.

Grubun pek çok etkileşimi olduğu bariz, fakat ekstrem metal çizgisinden kaymamaya niyetliler. Bu noktada Alican Göktepe'nin, Yaşar Durak'ın ve Berkin Öztürk'ün gitar uyumu çok büyük ölçüde öne çıkıyor. Maşallah teknik geçişlerde olsun, distortion'ı dayayıp insanı ezercesine gelen ses duvarını tepemize yıkmaları olsun, gayet başarılılar ve her türlü numaranın altından rahatça kalkıyorlar. Emre Yıldır'ın vokali ise, duyduğum en anlaşılır brutal vokal değilse de en oturaklı, çıktı mı cidden darbeyi indirenlerden: zira ince tonlarla giden brutal vokale katlanamıyorum. Emre Gürer de zaman zaman müziğe uyan zaman zaman da kendi kimliğini ortaya koyan baslarıyla yardımcı oluyor. Aslında bir anlamda şanssız olan eleman Can Selman gibi, zira ekstrem metal maalesef çeşitli sabit davul teknikleri kullanıyor ve bu her ne kadar müziğin çok önemli bir parçasıysa da, davulun kendi kimliğini bulmasını güçleştiriyor.

Şarkılar ise, ekstrem metalin genelde sahip olduğu sabit dur(a)mama huyuna sahip: tempo yükseliyor, alçalıyor, daha teknik geçişler ve taramalar birden sololara ya da daha melodik yerlere bağlanıyor, ve sürekli değişiyor. İnişli-çıkışlı şarkılar da hem grubun kendisini oturttuğu temele (deathcore) hem de etkileşimlerine rahatça yer bırakacak şekilde gidiyor.

Uzun lafın kısası, Bleeding Surface muhteşem bir başlangıç yapmış. Ekstrem metal ya da deathcore sevmeyenlere bile hoş gelebilecek bir albüm çıkartmış, zira ben deathcore sevmem. Ama albüme bayıldım. Sert takılan herkese tavsiyemdir.

Ve hayır, bunu söylememde Alican'ı tanıyor olmam bir faktör değildir. Tamam, belki biraz....

Artılar: Ödün vermemesi, sertliği, elektronik öge kullanımı, prodüksyon güzelliği.
Eksiler: Vokal. Bazen fazla anlaşılmaz.
Kimlere tavsiye edilir: Deathcore tayfasına.

Bleeding Surface myspace: http://www.myspace.com/bleedingsurface

Awaking the Pestilence albüm kadrosu:
Emre Yıldır: vokal
Alican Göktepe: gitar
Yaşar Durak: gitar
Berkin Öztürk: gitar
Emre Gürer: bas
Can Selman: davul



1. After Plague
2. Facing the Riddle
3. Awaking the Pestilence
4. C.O.W.A.R.D.
5. Critical Level of Infection

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder