6 Haziran 2011 Pazartesi

The Flight of Sleipnir - Essence of Nine

Eveet, bir süre önce incelediğim Lore albümüne kardeş geldi. The Flight of Sleipnir, uzun süre "ya bu adamlara da bir bakacaktım" diye çevresinde dolanıp, sonunda dinlediğimde farklı tatlar yakaladığım bir gruptu ve ilk albümleri de son derece güzeldi. Stoner, doom, black metal, folk gibi etkileşimlere sahip olan ve folk etkisini benim folk düşmanı bünyeme bile yedirebilecek derecede güzel kullanan grubun diğer albümü ha çıktı ha çıkacak derken sonunda geldi.

Essence of Nine, bu ikilinin ikinci albümü. Stil olarak, The Flight of Sleipnir'e ait her şey yerli yerinde: brutal ve normal vokal dengeleri, gitar tonu, ne çok cilalı ne de berbat prodüksyon (evet adamlar orta halli bir prodüksyon seviyorlar) ve akustik/enstrümental şarkılar.... dinlediğinizde, eğer grupla haşır neşirseniz direkt "evet, but Flight of Sleipnir" diyorsunuz. Ayrıca muhafaza edilen şeylerden bir diğeri de, grubun rahatlığı. Kasmadan, azıcık folk, azıcık rock/metal bilginiz varsa içine girebileceğiniz ve yoksa dahi sizi çok zorlamayacak bir müzik icra ediyor the Flight of Sleipnir.

Tabii maalesef bu rahatlığın bir götürüsü var: grup, Lore albümünden çok da uzaklaşmamayı seçmiş. Hatta, şarkı dizilimleri bile bazen ilk albüme benzeyecek kadar benzer: iki akustik enstrümental şarkı (As Ashes Rise, As Cinders Burn), bir tane diğerlerine nazaran daha sert şarkı (the Serpent Ring) şeklinde biraz fazla tekrar haline getirmişler. Bir diğer açık, grubun akustik yönünün ağır basmaya başlamış olması - Lore'daki kadar sert anlar yok ve çoğunlukla rahat, yumuşakcana bir rota izliyor albüm.

Bir diğer problem, şarkıların da kendi içlerinde belirli formüllere sahip olması. Maalesef, bu konuda the Flight of Sleipnir'in açığı büyük: şarkılar akustik/yumuşak kısımlarla daha metal ağırlıklı/sert parçalar arasında gidip geliyor ve bu ayrı parçalar aralarındaki geçişler sadece köprü görevi görüyor. Ha, şarkıların akışları muhteşem ve hiçbir zaman progresif metal (ya da Lesbian) hesabı bodos ve ani değişimler yok, ve her şey yerli yerinde. Sadece her şey biraz fazla yerli yerinde, biraz taşların yerinden oynaması gerekiyor.

İkinci bir Fenrisulfr vakasını burada yaşamıyorz. Tekrar/formül/vs. ya da değil, şarkıların hepsi güzel, ya da en azından bir tür Flight of Sleipnir kalite çizgisinin altına düşmüyorlar. Sadece The Seer in White'ı çok sevemedim, fakat bunun sebebi şarkının resmen daha önce gelenlerden tamamen farksız, ve dolayısıyla karaktersiz olması. Haricinde albümde boş yok, fakat zaten problem de tam olarak bu. Şarkıların hepsi güzel, ama zaten Lore'u dinlediyseniz çok büyük bir sürprizle karşılaşmıyorsunuz.

Uzun lafın kısası? Essence of Nine hoş bir albüm, fakat Lore yeniydi, ve EoN değil; iki albümün de aşağı yukarı aynı olduğu ve, EoN içinde bir tür yumuşama olduğu düşünülürse, ben her zaman Lore'u tercih ederim. Ama sizi bilmem.

Artılar: Grubun saçmalamamış olması, albümün güzel olması, atmosferin gırla bulunması.
Eksiler: Saçmalamamak uğruna çok az şeyi değiştirmiş olmaları, albümün daha önce dinlenmiş hissi vermesi. The Seer in White.
Kime Tavsiye Edilir: Bu blogu okuyanlara ve the Flight of Sleipnir sevenlere. The Flight of Sleipnir ne diyenlerin Lore ile başlaması daha iyi olur.

The Flight of Sleipnir resmi sitesi: The Flight of Sleipnir
The Flight of Sleipnir myspace: Sleipnirspace

Lore albüm kadrosu:David Csicsely: vokal, davul, gitar
Clayton Cushman: gitar, vokal, bas, klavye



1. Transcendence
2. Upon This Path We Tread
3. A Thousand Stones
4. As Ashes Rise (The Embrace of Dusk)
5. Nine Worlds
6. The Seer in White
7. As Cinders Burn (The Wake of Dawn)
8. The Serpent Ring

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder