30 Ağustos 2011 Salı

Atolah - Relics

Hehey, bakın burada ne bulduuum: normalde hiç hazzetmediğim ögeleri barındırıp beni esir alabilecek kadar güzel bir bileşke çıkartabilmiş, yetenekli sözcüğünün az kaldığı bir grup!

Nefret ettiklerim: enstrümental müzik. Jam session üzerine kurulu gibi gelen ya da direkt kurulu olan albüm/gruplar (neden Atomic Bitchwax dinlemiyorum sanıyorsunuz.) Üzerine bir de grup PsychoDOOMelic'ten çıkınca, ilk başta çok şüpheli yaklaşıyordum. Fakat, şu anda konumuz olan EP'nin alınması mümkün olmayıp, sadece internetten dağıtılınca, dedim bakayım, elime mi yapışır?

Elime değil, kulağıma yapıştı. Efendim Atolah, Avustralya'lı bir sludge/stoner doom grubu. Bu şu demek: obez sludge/stoner gitar tonlarının birbiri ardına rahatça çıkarttığı groove'lar, Rickenbacker 4003 (niyeyse sludge tayfası bayağı sever bu modeli) bastan çıkan sert sesler, eşlik eden ve son derece güzel davul.... normalde vokal diyecektim ama vokal yok. Grubun ilk EP'si, vokalistleri bir türlü olaya dahil olamadığı için vokaller ile çıkmış - bu da, enstrümental olmasına rağmen, müziğin aslında rahatça vokal içerebilecek bir hale girmesine, benim de son derece hoşuma gitmesine yol açtı, tabii ki.

Albümün güzellikleri saymakla bitmez, fakat gücünü iki belirli noktadan aldığı söylenebilir. Bunlardan ilki, grubun yakaladığı uyum. Eğer bu atlası okuyorsanız, zaten uyum benim için ne kadar önemli biliyorsunuz - uyum, sadece herkesin üstüne düşeni yapması değil, ortaya grup üyelerinden bağımsız ve onlardan çok daha fazlası olabilecek bir bütün çıkartabilmesidir. Ki Atolah için bu fazlasıyla geçerli. Belki de zamanında jam session'dan çıktığından, her şarkının her saniyesi grubun birbirini mükemmel bir şekilde takip etmesinden oluşuyor. Misal, son şarkı olan El Duce'de davul liderlik ediyor en başta, geri kalanlar onu takip ediyor - Dead Leg'de ise tam tersi. Weedy Gonzales'te (şarkının ismine bayıldım zaten) davul ve bas başlayıp ilerletiyorlar şarkıyı resmen.

Grubun diğer gücü, EP'nin bütünlüğü. Beş şarkıdan oluşsa bile, bu EP, bir "şarkılar bütünü" değil. Bütün şarkıların ayrı ayrı kimlikleri kesinlikle var: bir şarkı diğerine (grubun kimliğini barındıran birkaç unsur haricinde) katiyen benzemiyor - fakat, yine de, sanki tek bir jam session sonucuymuşçasına bir bütünlük var EP'de. Her şey bir bütünün, Relics'in bir parçası ve bu da, EP'yi şarkı şarkı dinlemeyi ya da şarkıları ayrı ayrı dinlemeyi imkansız kılıyor. Eğer dinlenilecekse, açılıp baştan sona, sanki yarım saatlik tek bir şarkı gibi dinlenmesi gerekiyor.

Ki, aynı zamanda, müziğin yarattığı hipnotik bir etki var. Müziğin kendisinin zaten kafa çekip dinlenmesi gerektiği düşünülürse, bu şekilde bir havaya sahip olması çok garip sayılmaz. Fakat ayıkken bile insanı rahatça sürükleyip götürebilecek ve daha önce sadece Kamni'nin A.T.O.M.'unda karşıma çıkmış bir atmosfer söz konusu. Enstrümental şarkılardan mıdır, yoksa ekstradan albenisi olan eşşek gibi ses duvarından mıdır bilinmez tabii ama son derece hipnotik bir albüm var elimizde diyebiliriz.

Sonuç mu? Aşağıda.

Artılar: Genel olarak her şey.
Eksiler: Türlerle haşır neşir olmayanlara cazip gelmeyebilecek olması.
Kime tavsiye edilir: Sludge, doom, stoner doom ve stoner müzik sevenlere.

Atolah Myspace: Atolahspace

Relics albüm kadrosu:
Es geçiyorum zira hangi zamanda kim grupta ne yaptı belli değil.



1. Dead Leg
2. Relic
3. Down It or Leave It
4. Weedy Gonzales
5. El Duce

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder