2 Ağustos 2011 Salı

Howl - Full of Hell

Bir zaman önce Howl'un çıkış EP'sini incelemiştim, fakat biraz yolumu kaybettiğim ve hayatımın kontrolsüzce gittiği bir dönemde o EP'ye denk gelmiş olduğumdan, müziği kavramakta hayli zorlanmıştım. O zamanlar tabii ki kendimi koyverip müziğe kaptırma prensibimden ödün vermekle çok meşguldüm, ve bu meziyetimi geri kazanmamla beraber zaten her şey yerine oturdu.

Bunun Howl'un ful albümü Full of Hell ile ne bağlantısı var derseniz, açık konuşacağım: bu albüm zor. Zor, çünkü grubu kavramak için albümü defalar ve defalarca dinlemek gerekiyor. Zor, çünkü şarkıların içindeki riff'ler, genellikle şarkının başında verilen riff üzerine çok küçük oynamalardan oluşuyor ve bu detayı yakalaması çok ama çok zor - sabır, kulak ve birazcık kullanılan türlere kulak aşinalığı gerektiriyor. Zor, çünkü şarkılar ilk birkaç seferde sürekli riff üzerine rifften başka bir şey değilmiş gibi gözüküyor. Zor, çünkü Howl piyasadaki hiçbir şeye benzemiyor.

Ki, aslında albümün güzelliğinin de sebebi bu zorluklarında. Bir kere çözdünüz mü, rahatlıyorsunuz ve on tonluk riffler, atmosferi damarlarınıza zerk eden sololar ve çok daha önemlisi, sludge'ın daha rafine, daha cilalı ve death metal'le evliliğini dinliyorsunuz. Albümün daha death metal anlarında gümbür gümbür davul, çatur çutur giden riff'ler varken, sludge anları genellikle atmosfer yaratma, geçişleri adım adım geliştirerek bir tür tümevarım tekniği uygulama gibi şeylerle gidiyor. Zaten Howl'un en büyük gücü, sizi kasarak ama kendiler için rahatça olduğunu tahmin ettiğim bu dinamizm.

Aslında, grubun bu albümdeki genel havası, adamların progresif metal ya da progresif death falan yaparak biraz vakit geçirdiğine işaret, zira bazen, akor ilerleyişleri veya riffler öyle şekillerde "tamamına erdiriliyor" ki, resmen gitaristlerimizin kaptırıp bir iki vuruş uzatarak acayip zamanlara girdiğini duyuyorsunuz. Grubun bir zorluğu bu - dümdüz giden riff birden birkaç eklentiyle devam edince biraz dengeniz bozulabiliyor.

Ve her ne kadar Howl cidden başarılı bir grup da olsa, dengeniz bozulduğunda toparlamanıza izin vermeyip merhametsizce riff'ler, lead enstrüman olarak kullanılan davullar ve sürekli eğilip bükülen müzikle kafanıza vurup durmaları bazen insanı boğabiliyor. Evet, sludge denildiğinde insanı boğan bir atmosfer, amansız sertlikte bir müzik ve bataklıktan çıkma gitar tonları geliyor olabilir, fakat bu kadar temiz prodüksyonu olan bir albüm, bu kadar odaklı ve detay bir müzik olunca bazen bir nefes almak isteyebiliyor insan. İşin güzel yanı, bu his rahatça aşılabiliyor - zira müzik o kadar sürükleyici ki, rahatça kendinizi teslim edip, kopup gidebiliyorsunuz.

Uzun lafın kısası mı? Valla Howl şu sıralar yeni albüm yapmakta (diğer pek çokları gibi) ve o albüm çıkana kadar ve sonrasında sizi çok rahat alıp götürebilecek bir albüm olmuş Full of Hell. Tavsiyemdir.

Artılar: Sertliği, atmosferi, karanlığı, genel olarak müzik, grubun detaycılığı.
Eksiler: Sabır gerektirmesi, bazen fazla yoğun detaycı olması, alışmanın zorluğu.
Kimlere tavsiye edilir: sludge metal, post-metal, death metal seven herkese. Sert şeyler sevenler de bakabilir.

Full of Hell albüm kadrosu:
Vincent: gitar ve vokal
Josh: gitar
Rob: bas
Timmy: davul

Howl myspace: Howlspace



1. Horns of Steel
2. You Jackals Beware
3. Gods in Broken Men
4. Asherah
5. Jezebel
6. Heavenless
7. The Scorpion's Last Sting
8. Parish of the Obscene
9. The Day of Rest

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder