12 Ağustos 2011 Cuma

Mother Susurrus - Mother Susurrus

Bandcamp'ten grup toplamadığım zamanlarda da böyle kenarda köşede kalmışların kenarda köşede kalmışlarını keşfetmekle meşgul ediyorum kendimi. Tabii her zaman keşiflerim çok da başarılı olamayabiliyor, ama bazen, cidden ilginç bir yöne gidebilecek şeyler keşfediyorum. Mother Susurrus ise yakın zamanda dünyayı sarsacak tip bir topluluk ve keşfettiklerim arasında iyi olanlardan.

Mother Susurrus'un özü nedir derseniz, aslında çok basit. Post-metal tonu ve mantığıyla sludge metal yaparsanız ortaya sadece Anna Coralie'nin çıkmadığını anlatan bir müzik. Bu da akoru en düşüğe çekilmiş gitarlar, kalın bas, boğulmakta olan bir adamın çıkartabildiği canhıraş brutal vokal, karanlık bir atmosfer ve aslında çaktırmadan teknik gitar numaralarını genel hır gür altına gömen bir bakış açısı demek. Doom, sludge, post-metal etkileri barındıran Mother Susurrus'un müziği böyle bir şey. Aynı zamanda, normalde sludge metalin sahip olduğu ve bazen albümlerine köstek olan kötü prodüksyon gibi bir şey söz konusu değil: cilalı obsidyan taşı misali bir ses kalitesi var ortada.

Şimdi, iki şarkı inceliyor olabilirim, fakat ilk şarkının 11, diğerinin 21 küsür dakika olduğu düşünülürse, aslında LP olmaya doğru giden bir EP incelediğim söylenebilir. Evet, şarkılar uzun. Zamanında, bildiğim en uzun şarkı 12 dakika olduğu vakitler, bunu kaldıramayabilirdim ki zaten Mother Susurrus'un yegane zayıflığı bu: uzun, değişken ve bol katmana sahip şarkıları çekemeyenler hayatta bu grubu sevmeyecektir.

Öncelikle, Whoremonger tam bir sludge şarkısı. Arada post-metal geçişlere sahip olmasının yanında, mantığı, ilerleyişi ve kullandığı riff'ler son derece sludge metal havalı. Yavaş ama teknik bir ağırlığa sahip, on tonluk riff, ortalığı bulandıran brutal vokal ve genel ilerleyişi, uzunluğu ile birleştiğinde albümün ilk zorluğunu yaratıyor. Şarkı çok yorucu. Cidden adamı alıp, sarsıp, bir ara rahatlatır gibi yaptıktan sonra gözleri kapanana dek vuruyor, affetmiyor vuruyor ve işin sonunda üzerinizden kamyon geçmiş gibi bir halde kalıyorsunuz.... ve albümün diğer şarksının geliyor olduğu, ve 21 küsür dakika olduğu gerçeğiyle yüz yüze kalınca depresyon sizi buluyor.

Apocatastasis'e gelince... "özgün haline geri döndürme eylemi" anlamına gelen bu şarkı tam bir canavar. Süresiyle değil, özüyle. Whoremonger'a oranla çok daha hızlı başlayıp, çok daha erken yavaşlayıp, çok daha ilginç bir yere giden bir şarkı. Belirli bir noktadan sonra, uzunluğu ve yoğunluğu söz konusu olunca insana "dur ya, ne dinliyorum ben, ne oldu en son?" dedirten ve albümün yoruculuğuna katkıda bulunuyor. Ha ama, ilk şarkıya oranla iki katı olan tek şey negatif olabilecek özellikleri değil: aynı zamanda, iki katı sürede, iki katı sert, iki katı yoğun ve iki katı atmosferik olmayı başarabilen de bir şarkı Apocatastasis.

Sonuç mu? Merakla bekliyorum bir sonraki adımlarını.

Artılar: Sertlik, karanlık, yoğunluk, atmosfer, biraraya getirilen türler, kendine haslık.
Eksiler: Yoruculuğu, yoğunluğu, zor bir albüm olması.
Kimlere tavsiye edilir: Adı geçen türlerin hayranlarına. Doom severler dahi sludge/post-metal biraz bilip de geçmeli.

Mother Susurrus resmi sitesi: Mother Susurrus
Mother Susurrus myspace: Mother Susurruspace

Mother Susurrus kadrosu: (valla Encyclopedia Metallum'dan ancak buldum.)
LK: vokal
VP: gitar
JL: gitar
TO: bas
TM: davul



1. Whoremonger
2. Apocatastasis

Not: Söylemeden geçemeyeceğim, Hesper Payne'in bende bu hissi yaratması gerekiyordu esasen, fakat belki de rafine ve odaklı müziği daha çok sevmem sebebiyle, adamların leş sludge bileşkesini kaldıramadım, ve, Mother Susurrus'tan da beklentim buydu esasen. Beni şaşırtmış olmalarını bir artı olarak yazıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder