9 Ağustos 2011 Salı

Ghosts & Bones - Ghost & Bones I ve II

Şimdi, bilenler bilir, arada sırada bir şeyler bulup çıkartırım bir köşeden ve materyalin kendisi minicik olmasına rağmen ortaya dökerim. Bu huyumun en son kurbanı ise, New York'lu bir garage blues grubu olarak tanımlanan Ghosts & Bones. Kardeşimle grubun hipster takıldığına dair bir esprimiz bile vardı, ta ki müziği dinleyene dek. Ve açık net, eğer "ufacık tefecik İÇİ DOLU TURŞUCUK" lafına kanıt arıyorsanız, grubunuzu bu şekilde servis edeceğim.

Ghosts & Bones'un tarzına gelirsek, aslında "garage blues" ne kadar doğru bilemeyeceğim zira benim tanımım onun yerine rock bileşkesi olacaktır. Nasıl ki Zombina and the Skeletones çeşitli türleri biraraya getiriyorsa, Ghosts & Bones da çeşitli türleri biraraya getiriyor. Bunların en belirgini, evet, garage rock. Üzerine hafif soul sosu, azıcık blues, biraz surf rock (çok çok hafif ska diyebilirim aslında), azıcık soft rock ve birazcık indie ruhu katınca ortaya Ghosts & Bones çıkıyor.

Bunu birazcık daha açarsam, şöyle diyebilirim: çok güzel vokallerin altına yatan müzik, yumuşak tonlarda ve groove kavramının dibine vurmuş gitarlar (distortion aldığında bile belirli bir sükuneti koruyorlar bu noktada), kendi halinde bas ve genel olarak kendi kendine "takılmakta olan" bir müzik var ortada. Gitar tonları rock, blues, surf rock ve hatta ska ve reggae arası gidip geliyor, müziğin geri kalanı ise özellikle minimal tutulmuş. Bunun getirdiği birkaç avantaj var: müzik rahat, alışması kolay, şarkıların aklınızda kalması daha da kolay ve haliyle grup hayatınızda rahatça yer edinebiliyor. Bu blogdaki bazı diğer eserlerin tersine, müzik nedir bilmek haricinde bir şey gerektirmiyor.

Bu bileşkeyle ne yaptıklarına gelince, rahat, huzurlu ve huzur veren bir müzik yapıyorlar. Surf rock ve blues etkileri biraraya geldiğinde ortaya çıkan hava son derece rahat, bilhassa yaz tatili gibi ortamlarda dinlemek için birebir. Üstüne üstlük grubun şekerliğinden de geçilmiyor - cidden, bu kadar şeker müzik yapan bir grup daha duymadım şu ana kadar. Bazen muzur (The Doctor), bazen coşkulu (Peace for Sale), bazen rahat ve hoş (Tricky Business) bazen ise son derece ilginç (Unbelievers) şarkılar çıkıyor gruptan ve her seferinde sizi neşelendirmeyi başarıyorlar....

....ki, sürekli "oğlum zaten senin ruhun gotik" lafına maruz kalacak kadar eğilimleri bilinen bendeniz bunu sevdiyse, oho, normal insanların sevmemesi için hiçbir sebep göremiyorum. Ayrıca, bandcamp'ten bedava indirilebiliyor iki albümde, kendi seçeceğiniz bir formatta, dolayısıyla durduğunuz kabahat diyebilirim.

Artılar: Kendi halinde, sükunet dolu, huzurlu, şeker mi şeker bir müzik.
Eksiler: Derdiniz sludge, black, death takılmaksa zerre hoşunuza gitmeyecek olması.
Kimlere tavsiye edilir: Siz hala burada mısınız? Gidin bandcamp'lerine indirin!

Ghosts & Bones Bandcamp: Ghosts& BonesCamp


Ghosts & Bones
1. Tricky Business
2. Million Miles
3. The Doctor
4. New Tie


Ghosts & Bones II
1. Unbelievers
2. Peace for Sale
3. Been My Friend
4. When the Magic's Gone

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder