6 Temmuz 2011 Çarşamba

My Friend Skeleton - Vanitas, 1: "Hinter der Maske Schönheit..."

Hiçbir şekilde sınıflandırılamayacak bir Alman grup My Friend Skeleton ve katiyen Johnny Hollow mimarı Vincent Marcone'nin sanat sitesi My Pet Skeleton ile karıştırılmamalı, her ne kadar benzerlikler gösterse de. Elimizdeki albüm ise, şu ana dek yayınladıkları tek albüm olan Vanitas.

Aslında bu incelemeyi iki parçaya ayırma sebebim, Vanitas isimli şaheserin iki parça halinde sunulması. İlk albüm sayılabilecek olan Hinter der Maske Schönheit... (Güzel Maskenin Ardında...) Bu parçacıkta My Friend Skeleton'ın ortaya koyduğu stilden bahsedersek, aslında darkwave temeli üzerine oturtulan farklı pek çok etkileşimden bahsetmek mümkün. Bunların arasında neo-klasik, ethereal wave, hatta zaman zaman gotik rock, neo-kabare ve neofolk bulunuyor. Tabii ki bunların hepsini sağlam bir elektronik temel üzerine oturtuyorlar ve asla kendi karakterlerinden ödün vermiyorlar.

My Friend Skeleton, yapılan müziğe total sanat olarak yaklaşanlardan: imajları, esas isimlerinin bilinmeyişi, ortaya koydukları eserin sınır tanımaması gibi ögeler bir yana, bilhassa Hinter der Maske... içerisinde yarattıkları hava inanılmaz. Cidden karanlık Viktoriyan gecelerinde dönen garip ve anlaşılmaz olayların içinde olduğunuz hissini yansıtıyor ve sizi içine çekiyor. Yakalanan teatral hava imkansız güzellikte. Buna katkıda bulunan ögelerden bir tanesi, çift vokal kullanımı ile karakter etkileşimi hissinin yaratılması.

Anlatılan hikayelerin güzelliği ise apayrı. Alice'deki bir kızcağızın hasta yatağında ölümünden, The Dead One'da, öldüğünü anlayamamış bir kadının kendi evini gezinip durmasına, oradan oyuncak olmaktan sıkılmış bir oyuncak bebeğin çığlığını anlatan Funeral of a Broken Doll'a kadar, pek çok karanlık ve ilginç hikaye sizi bekliyor. My Friend Skeleton, çoğu zaman, hikayeleri ses efektleri ve belirli noktalara yönelmiş atmosferiklerle destekliyor ve her halükarda size ayrı bir evren yaratıyor.

Hinter der Maske... boyunca müziğe katılan gizem ve bu gizemin derinliği bir yana, müziğin kendisi aslında son derece rahat algılanabilecek ve rahatça anlaşılabilecek şekilde sunuluyor. My Friend Skeleton, gizem ve/ya sanat yaratmak için olayı gereksiz seviyelerde karmaşıklaştıranlardan değil, aksine, ne kadar rahat kavranırsa o kadar merak edilir felsefesi güdercesine bir yaklaşımları var. Şarkılar genellikle birkaç sample üzerine kurulu (endüstriyel etkileşimi bu noktada ortaya çıkıyor zaten) ve bu birkaç sample'ı çok rahat hafızanıza yerleştiriyorsunuz. Kendi deneyimim şöyle oldu: her iki ayda bir "ya şu albümü bir dinleyemedim" diyip açıyorum, ve "aslında dinlemişim, güzel albümdü" diyorum.

Daha sonradan bu yazıyı güncellemeyi planlıyorum, zira henüz gerçekten oturup da ikinci kısım olan ...Lauert der Tod'u dinlemedim, fakat kendi içinde, Hinter der Maske...'nin mükemmel ve tamamen kendine has bir albüm (yarısı) olduğunu söyleyebilirim.

Artılar: Her şey.
Eksiler: Yok öyle bir dünya.
Kimlere tavsiye edilir: Karanlık müzikleri seven herkese!



1. The Nightmare Within
2. The Dead One
3. Black Widow
4. Charonpenny
5. Funeral of a Broken Doll (Her Version)
6. Alice
7. Requiem
8. Schwester im Spiegel
9. Caroline
10. Spinning Dream

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder