17 Nisan 2011 Pazar

The Devil's Blood - The Time of No Time Evermore

Son zamanda, aslında 60'lar ila 80'ler arası rock geleneğinin bir hortlaması yaşanıyor demek mümkün: daha doğrusu, yeni grupların bir kısmı eskiye fazlasıyla rağbet gösteriyor da denebilir. Withcraft gibi bir grubun 2007'de çıkarttığı albümde Jimi Hendrix'in ya da Jimmy Page'in rahatça çalabilecek olması gibi şeyler, son zamanda yayılmaya başladı. The Devil's Blood da bu tip bir örnek: fakat, daha önce belirttiğim gibi, hard rock ve türevlerinin aslında "şeytani" geçinen black metal ve benzeri müziklere nazaran çok daha yoğun mistisizm ve okült içermesine kanıt oluşturacak türden bir grup The Devil's Blood. Hele hele, The Time.... albümünün de Watain desteğiyle/sponsorluğunda geldiği düşünülürse, müzik hakkında bir fikir oluşması mümkün.

Grubun kendisiyle ilgili hiç ama hiç bilgi yok - hatta o kadar ki, albüm kadrosuna bile bir şey yazamıyorum. Dolayısıyla, The Devil's Blood, içerdiği isimlerle değil, müziğiyle bir izlenim bırakmak zorunda kalıyor. Edindiğim izlenime gelirsek: MÜKEMMEL.

Albüm baştan aşağı kusursuz. Ne akışında problem var, ne tempo iniş-çıkışlarda, ne atmosferinde, ne verdiği keyifte, ne bir şeyde. Çoğunluğun en büyük problemi vokal olacaktır büyük ihtimalle, zira falsetto kadar olmasa da yine de yüksek perdede bir ses var elimizde, Bruce Dickinson'ın daha tiz anları ile Ozzy Osbourne'un bir birleşimi gibi diyebiliriz. Zaten sözler her ne kadar çok başarılı olsalar (ve albüm kitapçığından okunamasalar) da müziğin kendisi sizi yeterince sürüklüyor.

Müzikal altyapı olarak bir nevi hard rock ve psychedelic rock birleşimi var denebilir. Bilhassa okült yanından gelen güçlü bir atmosferik eğilim var grupta, bu bazen daha belirgin (House of Ten Thousand Voices) bazen daha arkada (I'll Be Your Ghost) fakat her zaman mevcut. Bir diğeri, adamların müziğinin kendisinden başka hiçbir şeye benzememesi: duyduğunuzda "Bu neydi ya, Orchid mi bu?" ya da "Coven mı dinliyorum?" dedirtmeyecek, belirgin bir müziğe sahip grup. Açıklarsak: 60'lar/70'ler hard rock'ı, modern rock, psychedelic rock kokan gitarlar, atmosferik klavyeler, tamamen hard rock usulü davul, ince telden giden bir vokal ve groove riff'ler, oturaklı ama oynak şarkılar, güzel ve yerli yerinde sololar. The Devil's Blood, aslında müziğe haksızlık edecek kadar basitçe açıklanırsa, böyle bir şey.

Albüm hakkında belki de söylenecek çok fazla şey yok aslında: albüm sadece, ve sadece, mükemmel. Tek şarkıları incelemek mümkün değil çünkü şarkıların hepsi The Devil's Blood ruhunu yansıtıyor, hepsi rahatça diğerlerinden sıyrılabiliyor ve, gerçekten de, spoiler verip dinleme zevkinizi bozmak istemiyorum. Uzun lafın kısası, son yıllarda çıkmış en iyi albümlerden bir tanesi, ve ben iki yıl gecikmeli dinlemiş olabilirim, ama geç olması durumunda güç olmaması şartı her zaman kabul edilebilirdir bence. Bu albümü sakın ama sakın kaçırmayın.

Artılar: Müzik (gitar, bas, klavye, davul, vokal), sözler, atmosfer, her şey ama her şey.
Eksiler: Şarkı sözlerinin kitapçıktan okunamıyor olması haricinde hiçbir şey.
Kime tavsiye edilir: 7'den 70'e herkese.

The Devil's Blood resmi sitesi: The Devil's Bloodspace



1. The Time of No Time
2. Evermore
3. I'll Be Your Ghost
4. The Yonder Beckons
5. House of Ten Thousand Voices
6. Christ or Cocaine
7. Queen of My Burning Heart
8. Angel's Prayer
9. Feeding the Fire with Tears and Blood
10. Rake Your Nails Across the Firmament
11. The Anti-Kosmik Magick

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder