1 Eylül 2011 Perşembe

Orchid - Through the Devil's Doorway

Bazen, aylar önce zerre beğenmediğim şeylere aşık olabilme potansiyelim beni bile şaşırtıyor. Bilhassa konu doom olduğunda, yavaş yavaş alıştığım pek çok şey beni daha önceden es geçtiğim gruplara yönlendiriyor. Orchid de bunlardan bir tanesi esasen.

Ufak bir bilgi: Orchid'in 2010 tarihli Capricorn albümü, eski usül doom albümü olmasının yanında, türe ait en başarılı albümlerden birisi kabul ediliyor - Orchid'in, tek EP'den (şu an incelemekte olduğumuz EP'den) sonra anında klasik yaratmış olduğu bir gerçek. Ben ise, mevzubahis ful albümü pek sevmedikten sonra, adamların kökenine inip, daha kısa olduğuna inandığım EP'yi dinlemeyi tercih ettim.

Şimdi, doom nasıl yapılır? Basit: ufacık heavy metal etkisi yedirilmiş, riff/groove dengesini son derece iyi tutturan gitar, eşlik eden davul, son derece belirgin ve her an öne çıkabilen bas, sololar, gitar cambazlıkları ve Ozzy Osbourne/Ronnie James Dio hatırlatan vokal. Orchid'in formülü de basitçe bu, fakat adamların son derece başarılı olduğu nokta ise bu formülü sıkmadan ve klişeye kaçmadan kendi bünyesine katabilmiş olmasında. Zaten bu "bünyeye katma" olayı en çok No One Makes a Sound şarkısında belli, zira şarı psychedelic rock, post-rock ve riff rock usulü geçişleri grubun doom bileşkesine son derece güzel yedirmeyi başarıyor. Orchid'in kendi benliğindeki rahatlığının diğer işareti de burada gizli: her şarkı, aynı kimliğin farklı uzantıları gibi.

Orchid'in en büyük gücü, yarattığı müziğin içinde son derece rahat olmasında; bu rahatlığı dinleyiciye hissettirerek ekstradan bir "evcimenlik" katıyor grup müziğe. Müzik kesinlikle kulağı zorlayacak ya da illa metal dinliyor olmayı gerektirecek bir sertliğe sahip değil. Hatta çoğu zaman, metalin daha yumuşak anlarına benzer bir noktaya kadar gidiyor o kadar. Bunun en büyük sebebi, doom'un tamamen groove, hava ve tıngır mıngır ilerlemek üstüne kurulu olması, ve Orchid de bunu son derece rahatça yapabiliyor. Ki EP aslında sert ve hızlı (doom'a göre) açılsa da, hemen sonrasında rahatlayıp insanı havaya sokacak melodileri yaymaya başlıyor. Bilhassa Eastern Woman son derece akılda kalıcı bir riff üzerine kurulu, ve Son of Misery sükuneti ve bas üzerine kurulu olmasıyla öne çıkıyor - fakat iki şarkı da son derece rahat ve kendi halinde takılıyor.

Bunun ötesinde bahsedilecek çok fazla şey yok aslında. EP onbeş küsür dakikada, pek çoklarının saatler ve saatlerce yapamadığını, son derece de rahat bir şekilde başarıyor. Cidde, 2010'un en iyi EP'leri arasında olduğu kesin, ben nasıl kaçırmışım ona hayret ediyorum....

Artılar: Eksisi olmaması.
Eksiler: Yani, onbeş dakika hiçbir şey değil esasen.
Kimlere tavsiye edilir: Rock/metal sevenlere, doom sevenlere, ama en çok da Black Sabbath sevenlere.

Orchid resmi sitesi: Orchidspace

Through the Devil's Doorway albüm kadrosu:
Theo Mindell: vokal, perküsyon
Mark Thomas Baker: gitar, moog
Nickel: bas
Carter Kennedy: davul



1. Into the Sun
2. Eastern Woman
3. Son of Misery
4. No One Makes a Sound

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder