29 Eylül 2011 Perşembe

Sizlere Ömür iPod

Evet, dört yıllık sürekli hizmeti sonucunda iPod'um dün gece itibariyle hayata veda etme kararı aldı. Ya da böyle başlayıp bıraktığım yazıdan önceki gece.

Hikayemiz şöyle başlar: sene 2006 civarlarında ben hala discman kullanan ve Apple'ın insanları zombileştirdiğine inandığım ürünlerine karşı sağda solda çene yorup duran bir ukalaydım. Tabii bu da, 100 CD alan CD çantamı, içinde yaklaşık 120 CD ile (bazen ful diskografiler ile) kıtadan kıtaya sürüklemek zorunda kalmam anlamına geliyordu.

Neden sonra, babamın, meraktan almış olduğu iPod'u bir gün evde keşfettim. Orada, öylece duruyordu, üçüncü nesil standart iPod. İncecik, gümüş rengi.... 3.5 GB hafızalı... bir dakika, ne, 3.5 GB mi!?

Hemen çöktüm, tabii ki. Hoş, evde kimse itiraz etmedi, babam sadece benim doğum günü hediyem olan Blood, Sweat and Tears'ın "No Sweat" albümünü yüklemişti, benim müzik arşivim de (o zamanlar, tabii ki) 18-19 GB gibi bir rakamdaydı.

O gün bu gündür, 3.5 GB'cik (kardeşiminkinden bile az) iPod'um benimle her yere gitti. Zaten normalde, eğer kış ayları değilse, benim ya kulağımda kulaklık vardır, ya da kulaklığım boynumdadır (kışın genelde paltomun cebine koyuyorum kulaklıkları.)
Bu konuda aldığım iki eleştri şöyle oldu; bir tanesi, Gizem'den glen "Normalde boynunda kulaklıkla gezen tiplere sinir olurum, fakat senin o kulaklığı gerçekten kullandığını bildiğimden dolayı rahatsız etmiyor" oldu. Bir diğeri de, "Oğlum yükseklisans mülakatına boynunda kulaklıkla mı girdin!" şeklinde babamın (haklı) serzenişiydi zaten.

iPod'a (ya da, arkadaşlarla aramızda benim "yaşam destek ünitem" olarak geçen aygıta) günde en az bir saat ve neredeyse her gün çalışan, yolculuk, hastalık, bürokratik kabus, vesaire dinlemeden sürekli çalıştı. Hatta son birkaç ayda, tepesi kabarmış ve aletin kendisi ufaktan yamulmaya başlamıştı - zira her gün benimle oradan oraya sürüklene sürüklene dört koca yılın sonunda ruhunu teslim etti.

Hayır işin kötüsü, sadece bir gün iPod yoktu elimde, ve Ankara'nın hiçbir yerinde bu meredi bulamadığımı fark ettiğimde gidip en yakın mekandan bir küçük Philips aldım, ve kapasitesi daha da düşük çıktı. Hırr. Yahu 3 GB ne, benim arşivin artık onda birinden küçük bir rakam! Ekstra albümleri eklersek 14-15'te bir gibi bir noktaya kadar geriliyor.

Huzur içinde çürü iPod'um. Yerine gelecekleri de senin kadar sevip senin kadar sömüreceğimden şüphen olmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder