23 Eylül 2011 Cuma

The Crüxshadows - Dreamcypher

Darkwave yazmışım fakat hangi akla hizmet bu türün ismi ve genel isimleriyle tanıştıran, ve hayatımı değiştirecek bir diğer topluluğa (Diary of Dreams) itecek Crüxshadows'dan hiç bahsetmedim? Hiç olmamış, hemen düzeltilmeli.

Efendim, The Crüxshadows, aslında ta 1992'den beri var olan ve genel olarak darkwave'in ataları arasında kabul edilen bir electrogoth topluluğudur. Yaptıkları müzik, elektronik/dans altyapısı üzerine vokal Rogue'un duygu yoksunu şakıması ve keman, gitar gibi canlı enstrümanları eklemesi ile kendini belli eder ve her açıdan nevi şahsına münhasırdır. Cidden, pek çok öge darkwave grupları tarafından alınıp taklit edilse de, bu bileşkeyi yakalayabilen başka çıkmadı desek yeridir. Ki darkwave olduğu için bol bol drum machine ve synthesizer kullanıldığını söylemekte yarar var: müziğini organik sevenler bu topluluğu pek sevmeyecektir.

Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi, pek çok gotik müziğin tersine iyimser olarak yazılan sözler, depresif olmaktan çok içinde bir coşku, bir 90'lar ruhu ve başı diklik barındıran havadır. Crüxshadows aslında gotik topluluklar arasında (Voltaire misali) tamamen bir anomali olarak durur. Ki bu albüme de yansıyor: pek çok şarkı son derece dans edilebilir ve adamı yerinden kaldıracak kadar neşeli.

Ki aslında albümün genel teması hayal kurmak ve hayallerin peşinden gitmek, dolayısıyla bu çok da şaşırtıcı sayılmaz. Misal: Defender, tamamen kendisini umursamadığını bilerek sevdiğini korumak isteyen bir adamı konu alıyor, Perfect ise "benim gözlerimde mükemmelsin" diyerek insanın kalbini çalıyor. Böyle anlarla dolu ve son derece insanı rahatlatıp iyimser bir havaya sokan bir albüm Dreamcypher.

Ama, ve büyük bir AMA, üç noktada da durmayı ve hatta bir noktada depresyona bağlamayı da biliyor. Açıkçası uzun şarkılardan birisi olan Eye of the Storm aslında epikliğine rağmen son derece depresyon yüklü. Fakat albümün dip noktası cidden Sleepwalking. Şarkıyı tanımlamak imkansız. "Nefes alıyorum ama artık almadan düşünmüyorum, alışkanlık oldu" diyen bir şarkıyı nasıl tanımlayabilirim ki? Birden gelip albümü depresyon duvarı haline getiriyor, ve üç dakikada bunu yapabilmiş olması zaten ayrı bir mesele.

Fakat, albümün geri kalanına baktığımızda aslında son derece güzel düşünülmüş ve rahatça insanın aklına girip orada kalacak ritm/melodi ikilileriyle dolu bir yolculukta aksilikler olması normal geliyor. Her şarkının, sanki özellikle yapılmış gibi duran çeşitli kısımları var ve bunlar aklınıza yerleşip orada kalıyor. Benim grubun dinlediğim diğer albümlerinde pek bulamadığım bir nokta bu ve Dreamcypher'ı güzel yağan şeylerden birisi: vokal melodisi, synthesizer dizesi, söz... albüm bir şekilde kafanıza yerleşmeyi biliyor.

Sonuç? Bence bir bakın. Kilometre taşı sayılabilecek bir albümdür.

Artılar: Çeşitliliği, kendine has havası, müziğin güzelliği.
Eksiler: Herkesi açmayabilecek olması, Rogue'un bazen nokta koymayı bilmeyip uzatması.
Kimlere tavsiye edilir: Elektronik/endüstriyel sevenlere.

The Crüxshadows resmi sitesi: The Crüxshadows
The Crüxshadows myspace: The Crüxshadowspace

Dreamcypher albüm kadrosu:
Rogue: vokal, keman, programlama
Cassandra Luger: gitar
JoHanna Moresco: keman
Rachel McDonnell: klavye, keman



1. Pygmalion's Dream
2. Windbringer
3. Sophia
4. Defender
5. Perfect
6. Elissa
7. Eye of the Storm
8. Ariadne
9. Sleepwalking
10. Solus
11. Dido's Reply
12. Memorare
13. Birthday
14. Kisses 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder