7 Mart 2012 Çarşamba

Albüm İşgali - I Want You Dead, Alice in Videoland, Coffinworm...

Evet, blogda tekrarlamayı ümid ettiğim ve aslında bir süredir tekrarladığım bir köşeye hoş geldiniz.

Albüm İşgali, basitçe, son zamanda hoşuma giden albümlerin ufak bir listesini sunarken, aynı zamanda Yaşam Destek Ünitem (mp3 çalar) içinde beni meşgul etmesi muhtemel ve sürekli aralarında gidip geldiğim albümlerin bir listesidir.  Fakat dümdüz liste yapmak hiçbir şeye benzemeyeceğinden, her albümün niye orada olduğunu da yazacağım.

Eğer okuyucularımdan tavsiyede bulunacak olan varsa, o da Albüm İşgali'ne dahil edilebilir.  Şimdi.

Son Zaman Favorileri:

  1. The Atlas Moth - An Ache for the Distance.  Bunu açıklamama gerek bile yok esasen, fakat, illa demem gerekirse, duygu yoğunluğunu seviyorum.  Pain of Salvation saçmalamadan önceki işleri haricinde bana bu kadar dokunan grup bulamadım desem yeridir (ki PoS günlerim 2006'ya denk geliyor, siz düşünün.)
  2. Red Fang - Murder the Mountains.  Red Fang'in ilk albümü de çok güzeldi, fakat grup olarak tam anlamıyla fonksiyonel bir işe imza atmışlar dedirtmeyecek birkaç eksiği vardı.  Murder the Mountains ise rafine olması başta olmak üzere stoner rock açlığımı gideriyor.
  3. Coffinworm - When All Became None.  Leş ki ne leş, bazen ben bile bu grubun bu kadar zevk verme sebebinin leşlikleri olduğunu düşünüyorum.  Her durumda, albüm sağlam ötesi.
  4. I Want You Dead - We are the Legions of Scums. ΑΩ çok hoşuma gidince gidip diğer albümü de indirdim ve arada çeviriyorum - bu adamların nasıl bu kadar bütünlük sahibi albümler yaptıklarını merak etmeden de edemiyorum.
  5. The Raveonettes - Raven in the Grave.  Hipster'lığım tescillenedursun, albüm sağlam ötesi ve arada sakinlemek için birebir.  Bir de, She Wants Revenge'e sesleniyorum buradan, mutlu olmak yaramıyor birader size, bana en mutlu anında bile buruk müzikler lazım!
  6. Kvelertak - Kvelertak.  Evet, stoner/sludge etkileşimli black'n'roll dinlemek, hele bir de üzerine anlamadığım bir dilde sözleri varsa, garip tabi.  Fakat her halükarda adamlar insanı darmaduman edebilecek riff'leri birbiri ardına dizince ben mutlu olup "Foooseeggrimmm" diye ne dediğimden habersiz takılıyorum.
  7. Witchcraft - The Alchemist.  Aslında Firewood benim için vazgeçilmez bir albüm, ama benim ilk dinlediğim Witchcraft şarkısı The Alchemist'in açılışını yapan Walk Between the Lines.... neyse, epi topu üç albümde efsane olmuş bu adamların ilginç bir çalışması ve şarkılar çok şirin.
  8. Obiat - Eye Tree Pi.  Dark Castle beklentilerimi karşılayamayınca, alternatifini aramaya başladım.  Lesbian ile kırdırsak Dark Castle'ı ne olur sorusunun cevabı ise Obiat.  İstediğim kadar dinleyemedim ya bu albümü....
  9. With Words - Cagebound.  Aksi belirtilene dek Yaşam Destek Ünitemdeki "bir daha hiç albüm çıkartmayacak ama efsane EP yapmış grup" rolü With Words'ün.  Önceden de Baptists işgal ediyordu orayı.
Yeni Katılanlar:
  1. Acretongue - Nihil.  Çift albümlü ama son zamanda şöyle adam gibi bir darkwave, bir endüstriyel/klasik arıyordum (evet, kastım My Friend Skeleton'ın ikinci CD'yi dinlememeye) ve buldum.  Biraz vakit alacak gibi oturup adam gibi dinlemek.
  2. Black Pyramid - I.  Black Pyramid aslında bir süredir ne ayak ya bu adamlar dediğim ve esasen de gayet hoş stoner metal grubuymuş.  Daha çok dinlemem gerekiyor dediğim albümlerden.
  3. Saltillo - Monocyte.  Valla modern klasiği IDM ile birleştirip synthesizer'ı minimuma çekip, onun yerine keman ve çello kullanıp, üzerine aksağa ha gitti ha gidecek gerginliğinde, rafine beat kullanırsan ben o projeye bakarım.  Birkaç kere dinledim, garip, post-apocalyptic bir albüm.
Beni Bekleyenler, İlgilen Benimle Diyenler:
  1. The Atlas Moth - A Glorified Piece of Blue Sky.  Ya ben bugün anladım ki o Yaşam Destek Ünitesinde An Ache for the Distance olduğu sürece ben bu albümü dinlemeyeceğim.  Sebep ise, The Atlas Moth rafine olmadan önce klasik sludge'a biraz daha yakınmış ve bağdaştıramadım.  Ama albüm kendi içinde başarılı şarkılara sahip - hele Grey Wolves ve Jump Room to Orion şahane.
  2. The Last Dance - Whispers in Rage.  Hoş, ben Once Beautiful'u da kaç senede tekrar gele gele hazmettim ama, bu albüm de beni bekliyor.  Ama o daha bekler, sorun etmez.
  3. New Days Delay - Splitterelastisch.  Post-punk gotik diyince gülümserim, ilk altı şarkıyı hatmettim gibi bir şey fakat geri kalan yedi şarkıya gelemiyorum bir türlü ya....
  4. Lydia - Assailants.  Artık şunu bir dinlesem ya, adamlar bu EP üzerine yeni albüm çıkarttılar ben oyalanıyorum!
  5. Rinoa - An Age Among Them.  Post-metale bu adamlarla giriş yapmaya kasmakla hata mı ettim bilmem - müzik güzel, sadece ben bir havaya giremedim söz konusu Rinoa olunca.
Kesin Daha Sonra "Abi Denk Gelmedi Ya" Diyeceklerim:
  1. Samsara Blues Experiment - Revelation and Mystery.
  2. The Devil's Blood - The Thousandfold Epicentre
  3. Mystigma - Andagony
  4. Orchid - Capricorn
  5. Lycia - A Day In the Stark Corner
  6. Blame - Convergent Fields
  7. Electric Wizard - her şey....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder