6 Mart 2012 Salı

Hull - Beyond the Lightless Sky


Sludge metal devi Hull ismi aslında genellikle 2009 tarihli Sole Lord albümü ile anılıyorsa da, ben tam olarak ne yapılmaya çalışıldığını kavrayamadığım albümler arasında sayarım onu. Grubu esas sevmeye başladığım zaman ise, aslında 2007'de çıkardıkları Viking Funeral single/EP'si(1) ile oldu. Grubun son albümü olan Beyond the Lightless Sky ise grupla gerçek anlamda tanıştığımı hissettiğim albüm oldu.

Hull'ın tarzına gelirsek, esasen ben modern sludge derim. Sludge metalin normalde orta karar ve hatta düşük prodüksyonu yerine gıcır gıcır sesler, bunun yanında ortalığı inleten, şişman ve keskin gitar tonları, sivri bas, brutal vokal ve gümbür gümbür davul, dakika başı yeni riff/melodi ortaya atılması ve değişken, ağır, gürültülü ve genellikle çok güzel bir müzik var ortada. Aşağıda albümü boğarcasına sıralayacağım eleştrilere gelmeden önce söylemem gereken bir şey var: müzisyenlik adına Hull'ın hatasız olduğunu söylemek mümkün. Adamlar gerçekten çok ama çok iyi müzisyenler.... sadece çok iyi şarkı/albüm yazarı değiller o kadar.

Bu kadar gaza getirdiğime bakmayın, Beyond the Lightless Sky'ın normal rotasyona soktuğum albümler arasına girmesini engelleyen büyük birkaç hatası mevcut. Bunlardan ilki ve en önemlisi, Earth from Water'ın güzelliği. Bakın arkadaşlar, albümünüzdeki ilk şarkının on bir küsür dakikalık bir epik olmasının yarattığı en büyük sorun, albümün geri kalanının o epiğin yanında sönük kalması olur. Earth from Water daha ilk dakikadan çıtayı o kadar yükseltiyor ki, albümün kalanı bu seviyeye çok yakın geçse de asla yetişemiyor.

İkinci büyük hata, albümün sürprizden yoksun, sabit yapısı. Tek sayılı şarkılar gerçek anlamda şarkı iken, çift sayılılar enstrümental geçişlerden ibaret. Hele bunlardan Wake the Heavens, Reveal the Sun tamamen kes kel alaka bir geçiş. Kendisi asla ve kat-a False Priest'in girişi olamaz ve olmamalı zira ikisi arasında çok fazla fark var, ve bu da, albümdeki varlığını geçersiz yapıyor. Şarkıların kendi içlerindeki yapılanma ise bunun tam tersi - ne zaman ne olacağını kestirmeyi bırakın, tekrar tekrar dinlediğinize bile sizi şaşırtabilecek kadar dolu ve yanar döner şarkılar var. Albümün bu tezatı hayli ilginç, açıkçası.

Bir diğer problem, albümün tamamen odaklanmanızı ve başka hiçbir şeye dikkatinizi ayırmamanızı talep etmesi. Şarkılar son derece değişken, cidden neredeyse dakika başı riff/melodi/parça değişiyor ve bu parçalar arası geçiş son derece ani. Ben progresif metalin daha uç formlarında bile bu kadar ani değişimler görmedim. En ufak bir dalıp gitme durumunda şarkı kayıp gidiyor ve birden ne dinlediğinizi, nerede olduğunuzu sorgular halde kalıyorsunuz. Bu, bir diğer kötü noktaylar birleşince iki noktada (Fire Vein ve False Priest) kulağa batıyor: bazı şarkılar haddinden fazla uzun. Grubun yarattığı garip bir ikilem var. Ani değişimlerle ya da değil, şarkılar rahatça akıyor, fakat bahsettiğim iki durumda, bir noktada bu akış doğal son noktasını buluyor, belirli bir riff kapanış riff'i gibi geliyor ve.... şarkı devam ediyor. Bir altın makas kullanamama problemi sezinliyorum burada, bilhassa fazla gelen kısımların aslında rahatça başka şarkıların temeli olabilecek kadar güzel olduğu düşünülürse.

Saydım sövdüm, peki albümün kurtaran yönleri ne? Açıkçası, ortaya dökülen müzisyenlik cidden yetenekli bir grup adamla karşı karşıya olduğumuzu her an rahatça belli ediyor. Bir diğer çok güzel yön sololar ve albümde bolca, ama cidden bolca solo bulunması. Bir noktada (yanlış hatırlamıyorsam Beyond the Lightless Sky şarkısında) altı tane solo var ve hepsi birbirinden güzel; ki, grup da bu kuvvetinin farkında olmuş olacak ki her şarkıya en az iki solo koymuş.

Sonuç mu? Sorunlu ama güzel bir albümdür.

Artılar: Earth from Water, In Death, Truth ve Just a Trace of Early Dawn; sololar; müziğin genel güzelliği; grubun cidden efsane anlara imza atabilmesi.
Eksiler: Aşırı dikkat istemesi, tahmin edilebilir ve dolayısıyla sıkıcı yapısı, bazen uzatması, modern sludge sevmeyene pek hoş gelmeyebilecek olması.
Kimlere tavsiye edilir: Howl, Baroness, Kylesa, Kvelertak falan sevenlere.

(Albüm kadrosunu, kim ne yapıyor hiçbir yerde bulamadığım için, yazmıyorum)

Hull resmi sitesi: Hull
Hull myspace: Hullspace



1. Earth from Water
2. Just a Trace of Early Dawn
3. Beyond the Lightless Sky
4. Curling Winds
5. Fire Vein
6. Wake the Heavens, Reveal the Sun
7. False Priest
8. A Light that Shone from Aside the Sea
9. In Death, Truth

DİPNOT: Viking Funeral aslında tek bir on beş küsür dakikalık epikten oluşmakta, fakat nedense EP olarak piyasaya sürüldü. Hal böyle olunca ben de bilemedim tam ne diyebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder