17 Eylül 2012 Pazartesi

Meg Myers - Daughter in the Choir

Rastgele karşıma çıkan güzel şeyleri sevdiğim zaten bu blogda defalarca ifade edilmiş bir gerçek.  Bu rastgele keşiflerimden bir tanesi de aslında işin sonunda biraraya getirilmiş işi son derece az ama bir o kadar da öz olan Meg Myers.  İtiraf edeyim, ilk denk geldiğimde (Monster şarkısının klibi) aslında bu hatunu sevmeyi hiç beklemiyordum, fakat duyduğum şey fazlasıyla hoşuma gittiğinden bakmaya karar verdim.  İyi ki bakmışım.

Meg Myers ne tip bir müzik yapıyor derseniz, tanımlaması zor derim.  Elektronik, indie mentalitesi ile pop, ucundan kıyısından endüstriyel, hatta bir-iki noktada gospel karışımı diyebilirim.  Ama illa sınıflandırılacaksa, elektronik / indie pop derim.  Tabii bununla sınırlı kalmayıp en azından bir noktada (Tennesse) elektronik soslu rock ve akabinde Americana folka kayıyor...

Belki de Daughter in the Choir'ın en güzel yönü burada: altı şarkının hepsi bir tarz, bir duruş çevresinde eksenleniyor, fakat her biri kendi kimliğine sahip.  Tek tek üzerinden geçmem gerekirse: Curbstomp ağır elektronik yükü (neredeyse Purity Ring'imsi bir indie elektronik usulü) ile giden, yarı-hüzünlü bir parçayken Adeleide, gospelimsi nakaratı ve sözleriyle son derece hoş ve oturaklı bir şarkı.  Tennesse ömrümde duyduğum en komik nakarata ("Biraz Tennesse istiyorum / Bana bir parça Tennesse ver") sahip olmasının yanında, synth rock'ımsı bir altyapıya sahipken, sonunda birden banjo ekleyerek sapıtıyor.

Sonra After You Meg Myers'ın vokalini biraz daha ön plana çıkartan, yavaş, balladımsı bir şarkı ve Tennesse'den sonra garip bir sükünet ve bir hüzün getiriyor.  Hemen ardından gelen Poison ise punk/electroclash kırması bir şarkı olarak birden peydahlanıyor.... ve albümün esas tepe noktası olan Monster ise ondan sonra geliyor.  Bu şarkıyı tanımlamak çok zor, fakat minimal enstrümentalizasyon ile çok şey başarabilen bir şarkı.  Biraz drum machine'den gelen ritm, hafif gitar ve çello götürüyor şarkıyı ve sözler ("Seni öldürmem şart aşkım" gibi Finli gotik rock gruplarının ağzını açık bırakacak cinsten) toplandığında çok hoş bir yere gidiyor.

Sonuç mu? Bu kadar kısa sürede sonuca atlama sebebim: ufacık tefecik içi dolu turşucuk bir esercik Daughter in the Choir.  Meg Myers'dan daha fazla ve daha iyi işler bekletmek gibi bir görevi var mıydı bilmem, ama onu başardığı kesin.

Aklımdayken, EP Meg Myers'ın (linki aşağıda olan) sitesinden bedava indirilebilir.

Artılar: Her şey.
Eksiler: Yok.
Kimlere tavsiye edilir: Herkese.

Meg Myers resmi sitesi: Meg in the Dark
Meg Myers SoundCloud: Meg Myerscloud


1. Curbstomp
2. Adeleide
3. Tennesse
4. After You
5. Poison
6. Monster
7. Monster (Semethy Jones Remix)

Not: Tennesse'nin esas olayı, acımadan hipster kültürünün klişelerine geçiriyor olmasında.  Misal: "Oho, adamım / yani şimdi, dedin ya, senin bir soyadın yok mu? / çok dahice / mal herif / dur, ne? / arkadaşının bir vejeteryan barbekü kamyoneti mi var? / hiç sanmıyorum / Tanrım, Tennesse'yi özledim."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder